Tükendi
Gelince Haber Verİnsan vücudu doğal olarak kendiliğinden C vitamini üretmediği için beslenme aracılığıyla doğal kaynaklardan vücuda almak gereklidir. C vitamini vücudun besinlerden aldığı demirin sindirim sistemi tarafından emilmesine ve daha sonra kullanmak üzere depolanmasına yardımcı olur.
Uzmanlar, C vitamininin en güvenli ve vücut için en faydalı besinlerden biri olduğunu ifade etmektedirler.
C vitamininin faydaları arasında bağışıklık sistemini güçlendirmek, kardiyovasküler hastalıklara, doğum öncesi sağlık sorunlarına, göz hastalıklarına ve hatta cilt kırışıklıklarına karşı koruma sağlamak sayılabilir.
Gerçekleştirilen çalışmalar sonucunda C vitamininin stres nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflamış olan bireyler için yararlı olduğunu görülmüştür.
Alkol kullananların, sigara içenlerin ve obez bireylerin vücutlarında en hızlı tükenen besin maddelerinden birisi olduğu için genel sağlık ölçümünde önemli bir kriter olarak görülür.
Vücudunda düşük oranda C vitamini bulunan bireyler ile karşılaştırıldığında yüksek oranda C vitamini bulunan bireylerin inme (felç) riski ile daha düşük oranlarda olduğu gözlemlenmiştir.
C vitamini vücudun hem içindeki hem de dışındaki hücreleri etkilediği için cilt kuruluğu ve yaşlanmaya karşı olumlu etkileri olduğu düşünülmektedir.
C vitamini eksikliği nispeten nadir karşılaşılan bir durumdur ve yetersiz beslenen yetişkinlerde daha yaygın olarak görülür. Buna bağlı olarak bazı kanser türleri ve sindirim sistemi rahatsızlıklarının C vitamini eksikliğine karşı daha duyarlı olabileceği ihtimali üzerinde durulmaktadır.
Ağır C vitamini eksikliği görülen bireylerde anemi (kansızlık), diş eti kanaması, ciltte morarma gibi durumlar görülebilir. Bazı durumlarda ise yara iyileşmesinde yavaşlama ile tanımlanan, iskorbütadı verilen bir hastalığın ortaya çıkabileceği görülmüştür.
Nezle, soğuk algınlığı durumunda ise, ağızdan C vitamini takviyeleri almak soğuk algınlığını engellemez.
Bununla birlikte, düzenli olarak C vitamini takviyesi alan bireylerde soğuk algınlığı görüldüğünde, hastalığın daha kısa süre devam ettiği ve hastalığın seyri boyunca ortaya çıkan semptomların daha az şiddetli olduğunu gösteren bazı kanıtlar vardır.
C vitamini takviyelerinin diğer vitaminler ve minerallerle birlikte alınmasının, yaşa bağlı makula dejenerasyonunun ya da diğer adıyla sarı nokta hastalığının daha ağır bir hal almasına karşı önleyici etkileri olduğu gözlemlenmiştir. Buna ek olarak beslenmeleri esnasında daha yüksek C vitamini tüketen bireylerin katarakt geliştirme riskinin daha düşük olduğu görülmüştür.
Çinko
Makula Dejenerasyonu (Sarı Nokta)
Halk arasında sarı nokta olarak bilinen makula dejenerasyonu, görme kaybına neden olan önemli bir hastalıktır. Genetik yatkınlık, sigara ve sağlıksız beslenmeye bağlı olarak ortaya çıkan bu hastalığın en önemli nedenlerinden biri de çinko eksikliğidir.
Ergenlik ve sonrasında vücudun ihtiyacı olan çinkonun karşılanmaması, zaman içerisinde görme kaybına yol açabilmektedir. Gözün görme fonksiyonunun sağlıklı olarak devam etmesi için sağlıklı beslenme ve çinko alımı büyük bir öneme sahiptir.
Kişinin kendini sürekli olarak yorgun ve halsiz hissetmesi çoğu zaman çalışma koşulları ve uyku düzensizlikleri ile bağdaştırılır. Ancak vücudun kendini yorgun hissetmesi, kimi zaman gerekli besin maddelerinin yeterince alınmaması nedeniyle de olabilir.
Bu minerallerin en önemlisi ise çinkodur ve vücuttaki değerleri düştüğünde kronik yorgunluğa neden olabilir. Vücut için enerji ve zindelik kazandıran çinkonun, gerekli olan günlük miktarının alınması çok önemlidir.
Çinkonun eksikliği bağışıklık sistemini çok olumsuz etkileyebilmektedir. Bu durum immün sistemin vücudu yabancı ve zararlı etkenlerden korumasını engellemekte ve kişinin daha kolay hastalanmasına neden olmaktadır. Vücudun hastalıklara ve mikroplara karşı korunması için bu sistemin düzenli olarak çalışması şarttır. Hafif ve orta dereceli eksik ise makrofaj ve nötrofil işlemleri üzerinde olumsuz etki yaratmaktadır.
Makrofaj ve nötrofil, bağışıklığın korunması için çalışan sistemler olarak vücudu korumaktadır. Hastalıklardan korunmak için düzenli olarak çinko içeren besinler tüketmek, eğer doğal olarak alınamıyorsa takviye olarak tüketilmesi önerilmektedir.
Cilt ve mukoza zarlarının korunmasında etkin bir rol alır. Kronik hastalıkları olan kişiler, düşük çinko seviyesine sahiptir. Bu kişilerde hastalıklara bağlı oluşan yaralar da çinko eksikliği nedeni ile daha hızlı gelişir. Yara iyileşmesini hızlandırdığı için yara tedavisine destek için takviye olarak önerilir.
Çinko eksikliği, çocuklarda ishal problemine neden olan enfeksiyonların artmasına neden olabilmektedir. Bağışıklık sistemini oluşturan fonksiyonların, çinkonun eksikliği ile azalması, özellikle çocuklarda ishale yol açmaktadır.
Yapılan çalışmalar, bu eksikliğe bağlı olarak gelişen ishalin Güneydoğu Asya, Hindistan, Afrika ve Güney Amerika’da oldukça yaygın olduğu ve çocuk ölümlerine neden olduğunu göstermiştir. Bu nedenle ishal riskine karşı çinko desteği önem arz etmektedir. Ayrıca doktorlar gerekli gördüklerinde sık ishal geçiren çocuklara takviye verebilmektedir.
Kadın ve erkeklerde meydana gelen saç dökülmeleri, ergenlik ve yetişkinlik döneminde yaygın olarak görülebilmektedir. Yapılan araştırmalar, saç dökülmesinin ilk nedenini sağlıksız beslenme ve mineral eksikliği olduğunu göstermiştir. Çinko, saç köklerini güçlendiren çok önemli bir mineraldir. Her gün düzenli olarak tüketilen çinko içerikli besinler, beklenmeyen saç dökülmelerini azaltmakta ve engellemektedir.
Çinkonun cilt sağlığına etkisi
Çinkonun, dokuların yenilenmesi ve yaraların iyileşmesi üzerindeki etkileri ile cilt sağlığını koruyan önemli bir mineral olduğu bilinmektedir. Ciltte meydana gelen akne, sivilce, alerji ve yaralar, bu element ile azalmakta ve yok olmaktadır. Cilt problemlerini önlemek için sağlıklı beslenme büyük önem taşımaktadır. Beslenme içerisine eklenen kırmızı et, deniz ürünü ve sebzeler de cildin kendini koruması ve yenilemesini desteklemektedir.
D vitamini
D vitamini, insan sağlığı için hayati öneme sahiptir. Güneşe maruz kaldığımızda vücudumuz tarafından üretildiği için güneş vitamini olarak bilinir. En önemli işlevi, bağışıklık sistemini güçlendirmektir.
Kalsiyum ve fosfor emilimini düzenler. Yeterli miktarda D vitamini almak; kemikleri güçlendirir, kanser, diyabet ve osteoporoz gibi hastalıklara karşı korur. D vitamini eksikliği, çocuklarda raşitizm gibi kemik deformasyonuna, yetişkinlerde kemik ve kas güçsüzlüğüne neden olabilir. Güneş ışığının yetersiz olduğu durumlarda, kanda yeterli D vitamini seviyesini sağlamak için takviye almak gerekebilir